Registration open: Join our upcoming course “CSRD & Sustainability Reporting”
Register now: “CSRD reporting”

Röportaj Serisi #6 – Sina Afra

Interview with Sina Aydın founder of Tiko

LFCA Türkiye
LFCA Türkiye
September 30, 2022 | 3 min
image

Merhaba Sina Bey, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz ve bültenimizin Röportaj Serisi'nin bir parçası olmanızdan çok memnunuz. LFCA'nın değerli bir üyesi olan sizden haber almaktan heyecan duyuyoruz. Sizi biraz tanıyabileceğimiz kısa bir soruyla başlayalım:

Sina Afra kimdir?

Sina Afra bir Seri Girişimcidir. Proptech şirketi Tiko.es’in kurucusu ve CEO’sudur. Daha evvelinde Türkiye’nin ilk online moda sitesi olan Markafoni’nin kurucusuydu. "Melek Yatırımcı" olarak genç girişimcilere ve onların girişimlerine yatırım yapmaktadır. 40’tan fazla şirkete yatırımı vardır.

Aynı zamanda faal bir sosyal sorumluluk üstlenmiştir. Şu an aktif olarak Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Fenerbahce Espor takim başkanlığı ve 1907 Fenerbahce Derneği yardimcı başkanlığı görevlerini yürütmektedir.

Yüksek öğrenimini Münster Üniversitesi ve Harvard Business School’da yapmıştır. İşletme mezunu olan ve 5 dil bilen Sina Afra; girişimci olmadan önce eBay’de ve KPMG’de çalışmıştır. Ailesi ve espor tutkularıdır.

Tiko ile emlak sektörünü yeniden tanımlıyorsunuz. Neden Tiko’yu kurdunuz? Ve neden başarılı bir "exit"'ten sonra yeni bir alana atıldınız?

Girişimcilikte bazı yazılmamış kurallar vardır. Mesela ‘aynı ateş iki kez yanmaz’ gibi. Bu nedenle Markafoni’nin satışının ardından tekrar moda üzerine bir şey yapmak istemedim. Sektör araştırması yaptığımda en büyük reel sektör olan emlak sektörünün en az dijitalize olduğunu fark ettim. ABD’deki Opendoor’un ardından bu modeli hayata ilk geçiren biz olduk.

Avrupa gayrimenkul sektörüne teknoloji altyapısını kullanarak yenilikçi bir bakış açısı getirmek amacıyla Tiko'yu ortaklarımla beraber kurduk. Tiko bugün teknolojisini İstanbul’da geliştiren, yurtdışında 10 şehirde operasyonu olanı bir şirket oldu.

Teknoloji sektöründe yenilikler konusunda yabancı değilsiniz, Proptech sektöründe öncü olan firmanız Tiko, geleneksel emlak işletmelerine nasıl sürdürülebilir bir alternatif sunuyor? Tiko ev satma deneyimini tümüyle değiştirerek ev sahiplerinin hayatını kolaylaştırır. Satmak istediği evin kriterlerini giren ev sahipleri, girdikleri kriterler doğrultusunda evlerinin satış fiyatı hakkında bir değerlendirmeye sahip oluyor. Dolayısıyla Tiko, evini kısa bir süre içinde satmak isteyenler ve evinin satış fiyatıyla ilgili bilgi almak isteyenler için en güvenilir ve en hızlı cevap alınabilecek ilk adrestir. Evinizi Tiko'yla satmak demek, evi prosedürleri belli, şeffaf ve tamamen profesyonel bir kurum güvencesiyle satmak demektir. Sürdürülebilirlik açısından Tiko üzerinden her ev yenileniyor. Bu yapılırken renovasyonda kullanılan tüm malzemeler çevre dostu malzemeler oluyor ve ileride yalıtım ve su kullanımı konularında ev sahiplerine avantaj sağlıyor. Tiko üzerinden satılan her gayrimenkul “upgrade” olduğundan, yeni konut yapımını yavaşlatıyor ve mevcutu daha iyi kullanmamızı sağlıyor.

Emlak sektörü, daha sürdürülebilir ve verimli uygulamalar için yeni teknolojinin piyasaya sürülmesiyle ve hızla değişen yeni inovasyonları uygulamak için geleneksel olarak yavaş ilerliyor. Proptech, sürdürülebilir uygulamalar geliştirmek için teknolojiden hangi şekillerde faydalanıyor?

Emlak sektörü ve onun dijital ayağı Proptech bir tarafta dünyanın en büyük sektörü ama diğer taraftan ise en az dijitalleşmiş sektör. Önümüzdeki senelerde emlak sektörünün dijitalleşme dip dalgasından geçeceği varsayılıyor. Dijitalleşmenin çok değişik kolları olacak: finansman tarafından tutun, ev bazında ölçüm (IoT ile), uzaktan kumanda ile daha verimli enerji kullanımı gibi muazzam geniş bir yelpazeye hitap edecek. Nasıl yaşayacağımızı yeniden tanımlıyor olacağız. Bunların arasında sürdürülebilirlik çok büyük bir alt sektör olarak gelişmekte.

Hayatlarımız, çeşitli kapsamlarda dijitalleşme ile daha fazla iç içe bir hale geliyor. Her geçen gün yeni yaratıcı fikirler piyasaya sunuluyor. Son zamanlarda gözünüze çarpan, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye teknolojik gelişmeler var mı?

Her dönemin değişik yıldızları var. Bugün etki yatırımlarının gittikçe ön planda olduğunu görüyorum. Özellikle genç girişimciler girişimlerine dünyamızı kurtarmak için başlıyorlar. Hem hayatımıza dokunan, hem örneğin iklim değişimine karşı bir fayda sağlayan girişimler ortaya çıkıyor. Bu girişimlerin bir başka özelliği ise sadece Türkiye’ye değil, tüm Dünya’ya odaklanmaları. On sene önce bu bakış açıları yoktu. Bence Dünya’nın ilk trilyoneri iklim değişimine karşı olan mücadeleden çıkacak.

En sevdiğiniz süper kahraman kim ve neden?

Zagor bir süper kahraman mı bilmiyorum ama benim için çocukluğumun kahramanıydı. Onun dışında, Batman favorimdir. Onu sevmemim nedeni ise ruhunun karanlıklarını da hikayeye yansıtması.

Ve son olarak iklim koruması için özel hayatınızda neleri değiştirdiniz/uyguladınız?

Özel hayatımda uzun zamandır doğal olarak çevreye özen gösteriyorum ama son yıllarda en çok yapmaya çalıştığım şey uçak yolculuklarımı sınırlamak oldu çünkü bunun karbon ayak izimin büyük bir kısmını temsil ettiğini fark ettim.