Merhaba Can Bey, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz ve bültenimizin Röportaj Serisi'nin bir parçası olmanızdan çok memnunuz. LFCA'nın değerli bir üyesi olan sizden haber almaktan heyecan duyuyoruz. Sizi biraz tanıyabileceğimiz kısa bir soruyla başlayalım:
Can Kağıtçıbaşı kimdir?
1983 İstanbul doğumluyum. Eğitimimde önce Robert Koleji bitirdim ardında Koç Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldum ve son olarak Amerika’da Kaliforniya’da University of San Diego’da almış olduğum burs ile birlikte Girişimcilik ve Pazarlama üzerine Yüksek Lisans’ımı tamamladım. Profesyonel kariyerimde ise Mali Denetçi olarak başladım ve daha sonra dijital alanlardaki startup’lara odaklandım. Bir kaç tane girişimin yöneticisi oldum ve bugün de Mevsimi’nin CEO’su olarak görevime devam etmekteyim.
Kariyeriniz boyunca her zaman öne çıkan girişimci ruhunuz, 2020 yılında Mevsimi’yi ortaya çıkarmış. Gıda sektörüne nasıl ve neden girmeye karar verdiniz?
Yeme içmeyi çok severim. Hatta hayatta yemek için yaşıyorum bile derim bazen şaka ile karışık. O yüzden gıda her zaman ilgi alanımdı. Ayrıca bizim ailede çiftçilik mesleği var geçmişten gelen, babam Bursa’da 25 yıl kadar çiftçilikle uğraştı. Bunlar herhalde varoluşsal sebeplerim. Diğer sebebim ise motivasyonel. Mevcut hizmet aldığım hiçbir yerden memnun değildim. Daha iyi bir tedarik zincirinin mümkün olabileceğini düşündüm ve bunun için adım atmaya karar verdim. Yazdık çizdik ve sıfırdan dizayn ettik. Ortaya Mevsimi çıktı. İyi ki de çıktı.
Mevsimi, ürün ile tüketici arasındaki aracıları ortadan kaldırarak, yöresel ve mevsimlik meyve ve sebzelerin karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltılıp ve yerli tarım ve çalışma gücüne yardımcı olunmasını sağlıyor. Mevsimi'yi şirket olarak farklı kılan başka unsurlar var mıdır?
Mevsimi geri dönüşüm, çevrecilik ve sürdürülebilirliği önemseyen bir şirket. Ürünlerin aracısız olarak ülkemizin dört bir yanındaki üreticilerden tedarik edilmesiyle başlayan süreç, kutulamada kullanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir olmasıyla devam ediyor. Kutularda gerek olmadıkça plastik kullanmamaya özen gösteriyoruz. Ürün tedariğinde olduğu gibi teslimat sırasında da rota optimizasyonu yaparak karbon ayak izini azaltmaya çalışıyoruz. Ek olarak, ülkemizde yerli üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerin desteklenmesi adına çalışıyoruz. Organik ve ilaçsız ürünlere olan ilgi malumunuz ancak üreticilerin mahsullerini sertifikalandıracak bütçeyi ayırmaları çok zor oluyor. Biz sertifikası olmayan üreticilerden aldığımız ürünleri belirli aralıklarla laboratuvar testlerine gönderiyor ve sonrasında kutularımızda yer veriyoruz. İyi tarım ve ilaçsız üretimi destekleyen üreticilerle beraber çalışıp emeklerinin karşılığını almalarına destek oluyoruz. Üreticiler de durum böyle olunca topraklarını boş bırakmamış oluyor. Ekip olarak yaptığımız işin bir sosyal sorumluluk tarafı olduğunun bilincinde olarak güzel bir enerjiyle her daim daha fazla üreticiye ulaşabilmek adına çalışıyoruz.
Sizce gıda sektörü nasıl gelişiyor ve girişimci olarak bu konudaki ilerlemeleri nasıl görüyorsunuz?
Gıda sektörü eskiye oranla sürdürülebilirliğe ve sıfır atık konusuna çok daha fazla önem veriyor. Bunda dünyanın sürdürülebilirlik uğraşının yanında ekonomik krizin de etkisi büyük. Gıda ürün fiyatlarının geçen seneye göre aşırı artışı, mutfaklarda yemekleri dönüştürme ve olabildiğince farklı şekillerde faydalanma fikrini güçlendiriyor. Olabildiğince az atık çıkartmak ve ertesi günü de düşünerek hareket etmek hayatımızın bir parçası haline geldi. Çevre adına olumlu etkileri olan vegan beslenme de gıda sektöründe önemli bir yer kaplamaya başladı. Vegan ürünler ve vegan seçenekler hem marketlerde hem restoranlarda epey arttı. 2023 gastronomi trendleri arasında da vegan ürünler, bakliyatlardan yapılan makarnalar, hurma ile yapılan lezzetler öne çıkıyor. Bunlara ek olarak pratiklik ve kolaylık da ön planda. Bireylerin günlük hayatını kolaylaştırmak ve vakit alana süreçlere çözüm bulmak adına yapılan girişimler başarılı oluyor. Pandeminin de etkisiyle beraber online yemek siparişleri ve market alışverişleri oldukça artış gösterdi ve alternatifler çoğaldı. Mevsimi de pazar alışverişini dijitalleştirerek haftalık pazar alışverişini kapınıza getiriyor; üstelik ürünler iyi tarım yöntemiyle ilaçsız olarak yetiştirildiği ve çoğu da organik olduğu için sağlıklı beslenmeyi kolaylaştırıyor. Bu gelişmeler arasında, doğal kaynakları ve ekosistemleri korumayı hedefleyenleri oldukça umut verici. Ayrıca, dijitalleşmenin etkisiyle beraber gıda sektöründe de heyecan verici gelişmeler bizi bekliyor.
Mevsimi müşterilerine yemek tarif ilham vermek için, kutuların içinde yemek tarifleride gönderiyor. Herkesin bilmesini veya anlamasını istediğiniz yiyecek atıkları ile ilgili en onemli şey nedir?
Mevsimi haftalık tariflerinde, aynı ürünün birden farklı kısımlarını kullandırarak ürünün neredeyse tamamının tüketilmesi ve kalanların değerlendirilmesini hedefliyoruz. Sıfır atık felsefesini önemsiyor ve uygulanmasını destekliyoruz. Örneğin, karnabaharları yapraklarını kesmeden kutulara koyuyoruz çünkü yaprakları da tariflerde kullanılabiliyor. Kerevizleri saplarıyla beraber gönderiyor ve sebzelerin yaygın olarak kullanılmayan kısımlarından neler yapılabileceğini tariflerde, mailing’lerde ve sosyal medyada anlatıyoruz. Ayrıca, yiyeceklerin nasıl dönüştürülebileceği ve farklı şekilde nasıl değerlendirilebileceğini de paylaşıyoruz. Evde kompost yapımı, fazla kalan sebzelerden mücver yapılması, sebze suyu, tavuk suyu, çorba, sos, smoothie gibi tariflerde arta kalan malzemelerin değerlendirilmesi konusunu öne çıkarıyoruz.
En sevdiğiniz süper kahraman kimdir?
Süper kahraman olarak belki sorduğunuz o tür bir süper kahraman değildi ama benim cevabım Mustafa Kemal Atatürk :)
Son olarak, kişisel yaşamınızda iklim değişikliğiyle mücadele etmek için neler yapıyorsunuz?
Evimde atıkların ayrıştırılmasına dikkat ederim. Plastikler, camlar, organik atıklar hep ayrıdır. İsraftan kaçınırım. Mevsimsel beslenmeye dikkat ederim. Çevremdeki insanların da aynı bilinçle ile hareket etmesi için çaba gösteririm. Örnek olmaya çalışırım.